Adet/Regl Günü Nedir?
Adet günü, kadınların düzenli olarak yaşadıkları regl döngüsünün başlangıç günüdür. Regl döngüsü, kadınların vücutlarında belirli bir zaman aralığında gerçekleşen hormonal değişiklikler sonucu rahim duvarının kalınlaşması ve ardından kanama ile birlikte rahimden dışarı atılmasıdır.
Adet/Regl Günü Nasıl Hesaplanır?
Adet günü hesaplama işlemi, kadının regl döngüsünün ne kadar sürdüğü ve ne sıklıkla tekrarlandığına bağlıdır. Genellikle, bir kadının regl döngüsü 21 ila 35 gün arasında sürer ve kanama süresi de 2 ila 7 gün arasında değişebilir.
Adet günü hesaplamak için, kadının son üç regl döngüsünün başlangıç tarihlerini kaydetmesi gerekir. Bu tarihler arasındaki süreler hesaplanarak, kadının ortalama regl döngüsü süresi belirlenir. Örneğin, son üç regl döngüsünün başlangıç tarihleri 1 Ocak, 28 Ocak ve 24 Şubat olsun. Bu durumda, regl döngüsü süreleri şöyle hesaplanabilir:
- 28 Ocak - 1 Ocak = 27 gün
- 24 Şubat - 28 Ocak = 27 gün
Bu hesaplama sonucunda, kadının ortalama regl döngüsü süresi 27 gündür.
Ortalama regl döngüsü süresi belirlendikten sonra, bir sonraki adet tarihi hesaplanabilir. Bunun için, kadının son adet tarihi bilinerek, ortalama regl döngüsü süresi eklenir. Örneğin, son adet tarihi 1 Mart olsun ve kadının ortalama regl döngüsü süresi 27 gün olsun. Bu durumda, bir sonraki adet tarihi şu şekilde hesaplanır:
- 1 Mart + 27 gün = 28 Mart
Bu hesaplama sonucunda, kadının bir sonraki adet tarihi 28 Mart olarak belirlenir.
Adet Gecikmesi Nedir?
Adet gecikmesi, normal adet döngüsü süresinden daha uzun bir süre boyunca adet kanamasının olmamasıdır. Adet döngüsü süresi her kadında farklılık gösterir ancak genellikle 21-35 gün arasındadır. Adet gecikmesi genellikle 1-2 hafta boyunca olabilir ve birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir.
Adet Gecikmesi Neden Olur? Adetim Neden Gecikti?
Adet gecikmesine neden olan faktörlerden bazıları şunlardır:
- Gebelik: Gebelik, adet gecikmesinin en yaygın nedenidir. Döllenmiş yumurta, rahimde yerleşerek burada büyüyerek gebeliği oluşturur ve adet kanaması gerçekleşmez.
- Polikistik over sendromu (PCOS): PCOS, kadınların doğurganlık çağında yaşadığı hormonal bir sorundur. Yumurtlamayı etkileyen hormonal dengesizlikler nedeniyle adet gecikmesi yaşanabilir.
- Tiroid problemleri: Tiroid bezindeki hormonal dengesizlikler, adet döngüsü üzerinde etkili olabilir ve adet gecikmesine neden olabilir.
- Aşırı egzersiz: Aşırı egzersiz, hormon dengesizliklerine neden olabilir ve bu da adet döngüsünü etkileyebilir.
- Stres: Yüksek düzeyde stres, hormonal dengesizliklere neden olabilir ve adet gecikmesine yol açabilir.
- Doğum kontrol yöntemi: Doğum kontrol hapları gibi hormonal doğum kontrol yöntemleri, adet döngüsünü değiştirebilir ve adet gecikmesine neden olabilir.
- Menopoz: Menopoz dönemi, kadınların adet döngülerinin sona erdiği dönemdir. Bu dönemde adet gecikmesi ve sonrasında adet kanamasının tamamen durması normaldir.
Adet gecikmesi, genellikle doğal bir süreçtir ve ciddi bir sağlık sorununun belirtisi değildir. Ancak, uzun süren adet gecikmeleri veya düzensiz adet döngüleri varsa bir jinekolog ile görüşmek önerilir.
Adet/Regl Kanaması Nedir?
Rahim içinde her ay döllenen yumurtanın yapışması ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayan bir tabaka oluşmaktadır. Eğer bir süre döllenme olmazsa bu durum duvar görevini tamamladığını ve alttan gelen yeni bir dokuya bırakarak dökülmektedir. Bu dokular vücuttan dışarıya atılmaktadır. Bu işlem her ay aynı şekilde tekrarlanmaktadır ve bu yaşanan sürece mensturel döngü (siklus) denilmektedir. Bu olaylar sonucunda vajinadan dışarıya atılan dokular regl kanaması olarak isimlendirilir.
Ovülasyon Nedir?
Ovülasyon, kadın üreme sistemi döngüsünün bir aşamasıdır ve olgunlaşmış bir yumurtanın yumurtalıktan serbest bırakıldığı zamandır. Her kadının adet döngüsü süresi farklıdır ve ovülasyon genellikle her ay aynı zamanda gerçekleşmez. Ancak, ortalama olarak, kadınların adet döngüsünün ortasında, yani 28 günde bir adet döngüsü olan kadınlar için 14. gün civarında gerçekleşir.
Ovülasyon, östrojen ve progesteron hormonları tarafından kontrol edilen karmaşık bir süreçtir. Bir kadın üreme çağına geldiğinde, hipofiz bezi tarafından salgılanan folikül uyarıcı hormon (FSH), yumurtalıklardaki folikülleri uyarmaya başlar. Foliküller, yumurtalıkların içinde olgunlaşan yumurtaların saklandığı küçük sıvı dolu kistlerdir.
Bir folikül olgunlaşır ve büyürken, östrojen hormonu üretmeye başlar. Östrojen hormonu, rahim içindeki endometrium adı verilen doku tabakasının kalınlaşmasına yardımcı olur ve rahim duvarı yumurtanın döllenmesi ve implantasyonu için hazırlanır.
Ovülasyon, olgunlaşmış folikülün, yumurtayı yumurtalıktan salmasına neden olan luteinizan hormon (LH) salınımıyla gerçekleşir. LH salınımı, östrojen seviyelerindeki artışın hipotalamustaki bir kısımda bulunan GnRH (gonadotropin salgılatıcı hormon) üretimini uyarır. Bu uyarı sonucu hipofiz bezinden LH ve FSH hormonları salgılanır.
LH hormonu, folikülü ve yumurtayı serbest bırakacak şekilde uyarır. Olgunlaşmış yumurta, folikülden serbest bırakılarak yumurtalık tüpüne doğru hareket eder ve burada spermlerle birleşerek döllenmeye hazır hale gelir. Ovülasyon süresi, birkaç saat ile birkaç gün arasında değişebilir.
Ovülasyon, bir kadının hamile kalabilmesi için gereklidir ve doğru zamanda cinsel ilişki kurmak, hamile kalma şansını artırabilir.